4 Temmuz 2011 Pazartesi

aslında,

 Artık birini suçlamam gerekiyorsa, kimi suçlayacağımı biliyorum sevgilim.. Sana bu satırları yazarken sen oturmuş ya da uzanmış (farketmez) onu düşünüyor olacaksın. Aslında en çok acıtanda bu beni. Bir şey söyleyemiyorum. Senden sonrasında bunları bilerek adımlarımı attım ben. Sen şimdi.. Şimdi sözcüklerimi de elimden alıyorsun. Ya da onları birleştirme gücümü. Kaç gündür kullandığım en anlamlı cümle çok açım oldu. Bilirsin. (!)
 Benim bir hayalim var. O da hep sonsuz kalmak sende. Bir kere olsun teninde kaybolmak. Ve bir kere daha kokunu soluyabilmek. O kadar uzun zaman oldu ki seninle karşılaşmayalı. Düşündüğümde suratını, çizgilerini toparlayamıyorum. Oysa bakabilirim resimlerine. Hatırlayabilirim. Sakın gülme ama utanıyorum. İsmini bile söylerken yüzüm kızarıyor. Hemen düşüncelerimden silip atmak istiyorum seni. Sanki herkes görecekmiş gibi. Hissedebilecekmiş gibi benim hissettiklerimi.
 Şu küçücük dünyama neler getirdin bilmiyorum. Neler götürdün onu da bilmiyorum. Net olabildiğim bir şey yok sana karşı. Allak bullak ediyorsun beni. Her seferinde..
 Bekliyorum.. Ne zaman aklına geleceğimi. Onu unutup ne zaman hatırlayacağını varlığımı. Ne zaman soracağını hatırımı. Biliyor musun her seferinde yalan söylüyorum sana. Mutlu değilim ben. Bitkisel yaşamda gibiyim tıpkı. Edeceğin her kelimenin esiri oldum.. Onlar olmadan yaşayamıyorum. Onlar olmadan bir hiçmişim gibi. Hadi beni yine ben yap. Olmuyor... Ne istediğimi, ne hissettiğimi ve ne beklediğimi bilmiyorsun. Beni karıştırdığın gibi karıştırıyor aklını o da. Belki de seninle olan tek ortak noktamız bu. İkimizde istiyoruz ama ulaşamıyoruz sevgilim..

2 yorum: